Evlilikte sorumlulukların yerine getirilmesi neden önemlidir
Evlilikte çiftlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin kıymetine işaret eden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, evliliğin bir hayatı paylaşmak olduğunu belirtiyor. Evlilik öncesinde hiçbir sorumluluk almayan kişinin bunu evlendikten sonra da sürdürmesi sonucu kıymetli sıkıntıların ortaya çıkacağını belirten Öztekin, kimi vakit da her iki tarafın pasif agresyon ve ego savaşları yüzünden sorumluluklarını yerine getirmediğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, evlilikte çiftlerin sorumluluklarını bilmesinin ve yerine getirmesinin ehemmiyetine işaret etti.
Evlilik biz olabilmektir
Evliliğin birlikte bir hayatı paylaşmak olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Bu paylaşım yalnızca tıpkı konutu paylaşmak ya da fizikî bir paylaşım olmayıp, inanç duygusu temelinde karşılıklı hürmet ve sevgiyi de kapsar. Evlilik iki farklı bireyin biz olabilmesidir. Biz olabilmenin temel kaidesi da eşine kıymet verdiğini hissettirmektir.” dedi.
Sorumluluk almayan eşler olabiliyor
Evliliğin bu temeller üzerinde kurulduktan sonra, evliliğin sürdürülebilmesi için de uğraş ve uğraş gerektiğini, bunun da lakin eşlerin sorumluluk almaları ve bu sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, evlilik terapilerinde eşlerin gereğince sorumluluk almadığını sık sık duyduklarını belirterek bunlarla ilgili birkaç örnek verdi:
– Kocamın mesleği var, sağlıklı lakin iki yıldır iş aramıyor. Benim maaşımla geçinmeye çalışıyoruz.
– Ben çalışıyorum, eşim konut hanımı. Meskene geliyorum. Yemek yok, paklık yok, çamaşırlar birikmiş. Bütün gün kendi ailesinin yanında. Konutumda eşimle yemek yiyemeyeceksem, aile hayatı yaşayamayacaksam ben niçin evlendim.
– Ben meskende çocuklarıma bakıyorum. Mesken işlerini yapıyorum. Eşimin işi akşam saat 18.00 de bitiyor fakat meskene gelişi gece saat 23.00 buluyor. Çocuklar babalarını göremeden uyuyup kalıyor. Sorunca da ‘Arkadaşlarımla buluştuk, eski arkadaşlarım ile buluşamayacak mıyım?’ diye bana kızıyor.
– Eşim işten geliyor. Ne benimle ne çocuklarla ilgileniyor. ‘Yorgunum, benimle konuşmayın’ diyor, çocuklar babaları ile vakit geçirmek istiyor, eşim işim var deyip saatlerce cep telefonu ile uğraşıyor.
– Kocam konutta hiçbir sorumluluk almaz. Musluk arıza yapsa, ampul patlasa ilgilenmez. Tatil için otel rezervasyonlarından çocukların okul toplantılarına kadar ben ilgilenirim. Çocuğun kaçıncı sınıfa gidiyor diye sorsalar, kaça gidiyordu diye bana sorar. Vaktinde ailesi de hiçbir sorumluluk vermemiş.
Evlilikten evvel hiçbir sorumluluk verilmediyse…
Evliliklerde şayet kâfi sorumluluk almayan taraf varsa bu durumun iki nedenle olabildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Birinci neden, şahsa birinci çocukluk periyodundan itibaren evlendiği güne kadar hiçbir sorumluluk verilmemesi. Tüm muhtaçlıklarını ailesinin karşıladığı birey, evlendiğinde de eşinden ailesi üzere davranmasını bekler. Yani her şeyi eşinden bekler. Eşinin zorlamalarıyla sorumluluk almaya başlasa da burada sağlıklı bir evlilik sürdürmek çok zorlaşıyor. Bu durumda eşi ya bu durumu kabullenecek ya da boşanmaya giden bir süreç yaşanacak.” dedi.
Sorumluluk alma tarafında yönlendirmeler yapılıyor
Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, bu türlü problemlerin yaşandığı evlilik terapilerinde de sorumluluk alma tarafında bilgilendirmeler, yönlendirmeler, ödevler ve bunların takibi yapılarak değişim gerçekleştirmeye çalışıldığını söyledi. Öztekin, “Eğer sorumluluk almayan birey bu bahiste direnç göstermeyip değişim konusunda istekli olursa evlilik bağlantısında çok hoş ilerlemeler sağlanabilmektedir.” dedi.
Pasif agresyon ve ego savaşları, sorumluluk alınmamasına neden olabiliyor
Sorumluluk almama konusunda öbür bir nedenin ise evlilikte yaşanılan birçok problemler nedeniyle taraflardan bir adedinin ya da her ikisinin de daha evvel aldığı sorumlulukları almamaya başlaması olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Burada pasif agresyondan bahsedebiliriz. Karşı tarafa açıkça tutum koyulmaya başlanmıştır. Ego savaşları, haklı çıkma gayreti, eşinin hassas olduğu hususların bilhassa üzerine giderek üzmeye, yıpratmaya çalışmak, cinselliği cezalandırma aracı olarak kullanmaya çalışmak, daha evvel meskende yaptığı yemek, çamaşır ütü üzere işleri yapmamaya başlamak, konuta geç gelmeler ya da gelmemeler, evdeyken haftalarca hiç konuşmama, maddi kısıtlamalar, ailesi ile irtibatı kesme. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.” diye konuştu.
Her iki taraf da sorumlulukları için adım atmalı
Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, bu cins sıkıntıların evlilik terapilerinde sonuç kısımlarından çok, evlilik münasebetini bozan sebepler kısmının ön plana çıktığını söyledi. Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, problemlerin tahlili için her iki tarafın da adım atması gerektiğini belirterek kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bardak dolmuş ve taşmaya başlamış. Bir taraftan aktüel problemleri çözmeye çalışırken başka taraftan bardağın taşmasına neden olan, geçmişten gelen nedenleri de ortaya çıkartıp çözmek gerekir ki bardak bir daha taşmasın. Tahlil kısmında da eşlerin evliliği sürdürme kısmında tıpkı fikirde olmaları ve problemlerin tahlili için kendi üzerlerine düşen sorumlulukları alıp bu hususta adımlar atmaları değerli. Evlilik terapisine geldiklerinde dışarıdan bakıldığında düzelmez, bitti üzere görünen evliliklerin sağlıklı bir halde sürmeye devam edebildiğine uzman olarak tekraren şahit olabiliyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
